Dünya havacılık sektöründe yaşanan olumsuz tablolara inat, gelişimini sivil havacılığın tüm alanlarında sürdüren Türkiye, yakaladığı bu çizgiyi yeni açılımlarla pekiştirmeyi hedefliyor.

 

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yetkilileri, son yedi yıldır Türk havacılık sektörünün dünya standartlarının ve beklenenin üzerinde bir gelişme göstermesine rağmen özellikle havacılık gibi sınırları olmayan bir sektör için değişen dünya kriterlerine göz kapamanın imkansız olduğunu belirtmekteler.

 

Bu nedenle, Ulaştırma Bakanlığı tarafından 2003 yılında başlatılan ve son yıllarda önemli mesafe kaydedilen bölgesel havacılık politikası çerçevesinde, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, havacılık güvenliğini ve çevreyi en ön planda tutarak bu olumsuzluklar karşısında sektörle beraber çalışarak, sektörün sağlıklı gelişimini desteklemek amacı ile havayollarına maliyeti daha az olan havaalanları sunan "Ekonomik Havaalanları" projesi gibi bir dizi proje hayata geçirmiştir.

 

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce bu projelere bir yenisi eklenerek, ülkemizin büyük coğrafyası ve bölgesel zenginliği düşünülerek Türkiye ile İkili Hava Ulaştırma Anlaşması bulunan ülkelerin havayolu işletmelerinin kuzeyde Samsun-Çarşamba, merkezde Nevşehir-Kapadokya ve güneyde Gaziantep Havaalanlarına kısıtlama olmaksızın "Open Sky (Açık Semalar)" olarak tanımlanabilecek bir sistemle uçuş gerçekleştirmesini sağlayacak bir uygulama başlatıldı.

 

Bu uygulama ile havayolu işletmeleri bu üç havaalanına istedikleri sayıda uçuş gerçekleştirebilecek.

 

Bu proje ile özellikle ülkeler arasında yapılan anlaşmalarla getirilen uçuş kısıtlamaları nedeni ile pazara giriş yapamayan havayollarının önü açılarak havayollarına yeni fırsatlar sunulmasının yanı sıra havaalanlarının tam kapasite ile çalışması, bu üç havaalanının bulunduğu farklı turistik değerlerimizin yoğun olduğu bu üç farklı bölgemize turist akışının arttırılması dolayısı ile bölgesel ekonomiye artı değer kazandırılması hedeflenmekte.

 

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nce bu açılımın bu üç havaalanının ileride bir "hub" olarak gerek iç hat gerekse dış hat yolcu taşımacılığında önemli dağıtım noktaları olabileceği hususunda yol gösterici olacağı da düşünülmekte.